İşbu paramparça yazılar fi tarihinde bir platformda sevdiğim birkaç arkadaşımla paslaşmalar sonucu ortaya çıkmış. Bazı kısımlar bana, bazı kısımlar onlara ait. Karmakarışık. Ama hepsi aynı elden çıkmış gibi. Bu yüzden "biz" kavramı çok önemli. İnsan acısını da kolektif yaşıyormuş. Fazlasıyla depresif şeyler, okumanın kimseye bir fayda getireceğini sanmıyorum. Fakat bunları yok saymanın da zamana hakaret olduğunu düşünüyorum, kalsın burda.
"dostumuzla beraber yaralanır kanarız
her nefeste aşk ile yaradanı anarız
erenler meydanına vahdet ile gir de gör
kırk budaklı şamdanda kırkımız bir yanarız."
SARHOŞLUĞA DAİR
-Stratosferde oturmuş
dünyayı izliyor gibiyim, sanki zaman benim için durmuş, insanlık için akıyor. İlginç. Yıllardır kimsenin geçmediği bir caddede kaldırıma oturmuş ve ne
yapacağımı şaşırmış gibiyim. Adım atacak mecalim yok.
(Bu noktada Dert
Yüceltme devreye girer.)
-Bir dilek şansım olsa
yürüyerek gitmesini dilerdim. Yürüsün, benden, bizden ve onlardan öyle bir
yürüsün ki, gitmenin ne kadar acı ve cevr verdiğini iliklerine kadar hissetsin.
Size gitmenin ne olduğunu elbet bir gün anlatacağım.
-Gittim, dua ettiğimi
hatırlıyorum. Ali gibi.
"Allahım hiçbir şey ve hiç kimse kalmasın eskilerden."
DİYALOG
+Sureti sikilmiş bir
varoluşun kemikleri. Yangın çıkan mahalledeki taranmamış saçlı orospu. Sürekli
geçmişiyle hayıflanan/zayıflanan insan... Bunların hepsi aynı umursamazlıkla
yaşarlar anlamsız kaşıntılarını. Umursamazlıkla ve duyumsamazlıkla. Zamanında fark
edilmiş, fark edilmişliğiyle varolmuş ve varolan ruhlar. Hala aynı
sorunla-rla boğuşan bir tane sıradan insan. Sıradan olduğunun farkında olduğu
için kendini farklı sanan bir aptal.
-Bu ben olabilirim.-
İki atak arasında
sıçılmış birkaç aforizma, iki istifra arasındaki mide kasıntısı.
Biraz da Kıvırcık Ali
-İki istifra arasındaki
mide kasıntısı, bu aradaki süreçte hayatın
sorgulanabilecek kadar değersiz ve basit oluşu. Ruhlarının varoluşundan bu yana
saçlarını yolmaktan bıkmayan bilgeler, insanlara teklif getirmekten yorulmayan
melekler ve onları izlemekten sıkılmayan tanrı, bu uğraşların sebeplerini
aramaktan yorulmadın mı?
***
+kendimi keyiflendirmeyi bir kenara bıraktığım andan itibaren keyifsizliğimi
nötr'lemenin bana yeteceği düşüncesindeyim. sonuçta iki ileriye gidebilen kimse
bir geriye ses çıkarmaz, hatta mutlu olur. ama nedense herkes hayata farklı
pencerelerden bakarken, farklı pencerelerden izlerken ben merdiven boşluğunu
seyretmekteyim.
hayatımı sürdürmekte sorun yaşıyorum ben. oturup sokak lambasını suratıma
vurmasını istiyorum. hayatımı sürdürmeye çalışırken bulduğum çıkış yolları, ara
sokaklar hiç var olmamışçasına görünüp gidiyorlar.
şimdi bana iyi manzaralı bir rota söyleyin, gitmem gerekiyor.
şimdi bana iyi manzaralı bir rota söyleyin, gitmem gerekiyor.
-bundan yaklaşık 5 yıl öncesinde kendime hedef belirlediğim noktanın başlangıç noktasına uzaklığı istediğim kadar. ancak eksi yönde. kendime bir yol haritası çizmiştim bu zamanlarda, yola başlayabilmem için haritada kendimi bulma evresini tamamlayabilmiş değilim hala. bazı zamanlarda bu haritanın beni nereye götüreceğini tam olarak bilmediğimi fark ediyorum. demiştim, iki ileriye gidebilen kimse bir geriye ses çıkarmaz, sevinir. sanırım hareket etmeyeli uzun zaman oldu.
şu saatlerde ise güneş doğmasına rağmen yanmaya devam eden sokak lambaları gibi
hissediyor, onların yerinde olmayı istiyorum. bir keresinde tüm gece bir sokak
lambasını izlemiştim, her şeyin düzelmesini istiyordum o aralar.
yorgunluğumu, keyifsizliğimi nötrleme isteği hayatımda önemli yer kaplıyor, bunu gerçekleştirmek için ideallerimi törpülemeyi denedim, bunu gerçekten yaptım. sonucunda ideallerim en aza indirgenmiş, keyifsizliğim ve yorgunluğum bir hayli artmıştı.
yorgunluğumu, keyifsizliğimi nötrleme isteği hayatımda önemli yer kaplıyor, bunu gerçekleştirmek için ideallerimi törpülemeyi denedim, bunu gerçekten yaptım. sonucunda ideallerim en aza indirgenmiş, keyifsizliğim ve yorgunluğum bir hayli artmıştı.
zencefilli kurabiye yiyor güvercinler kanatlarından, bir balık sesleniyor;
güneş, diye.
ne zaman kaybedeceksin zihnini, ne zaman yok olacak benliğin?
attığın her adımın geriye olduğunu fark ettiğinde, ne yapacaksın;
yamaçlar ağaçlandırılırken dağın kaydığını hissedince?
attığın her adımın geriye olduğunu fark ettiğinde, ne yapacaksın;
yamaçlar ağaçlandırılırken dağın kaydığını hissedince?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder